UFAK TEFEK GEZİLER 2 (OSTRAVA) ''GİTMEZ OLAYDIM ALLAHIM''


Güzel bir Olomouc akşamından herkese selamlar
Olomouc'un değerini çok çok iyi anladığım kısa bir gezimden bahsedeceğim bugün. Bu arada blogun adını ''Fenicottero Bianco'' dan ''Ufak Tefek Geziler''e çevirmeyi düşünüyorum. Çünkü birine blogumdan bahsediyorum, ''Aa adı ne, bakalım, takip edelim'' derken adını söyleyince böyle bir 5 saniye duraksama anı yaşanıyor ve buna da hak veriyorum. Neyse bu bilgiyi araya sıkıştırdıktan sonra her zaman her şeyin güzel yanını anlatmak olmaz. Gerçekten Viyana'dan sonra (hatta burada gündüz vakti yani) gerçekten endişeyle gezdiğim bir gezi deneyimiydi diyebilirim. Yani sevgili arkadaşlar umarım yolunuz düşmez, hep bu şehri teğet geçersiniz diyerekten başlayayım.

Başlayayım başlamasına da aslında tam olarak bu şehrin nesini anlatabilirim bilmiyorum. Gerçekten bomboş, ve hiçbir çekici öge bulundurmamasının yanı sıra tedirginlikle yürüyeceğiniz bir şehir Ostrava.


Aslında güne şöyle Van Gogh fırçasından çıkmış misali bir fotoğraf çekerek başladım. Daha önce bahsettim mi bilmiyorum ama yineleyeyim Çek Cumhuriyeti sınırları içerisinde 26 yaşından küçük bir öğrenciyseniz ve bunu belgeleyecek ISIC kartınız varsa RegioJet adlı otobüs ve tren firmasından %75 indirimli tren ve otobüs bileti satın alabiliyorsunuz. Ben de buna istinaden burada bu kadar yaşayacaksam ve böyle bir imkanım da var her yerini göreyim diyerek yola çıktım. En yakındaki rotayı seçtim ama oldukça yanlış bir başlangıç oldu.

Svinov tren istasyonuna almışım bileti. Şehrin bu kadar tenha olabileceğini hiç düşünmediğimden trenden inince bir afalladım ama city info vardı allahtan. Yani böyle bir şehre ne lazım info falan ne var ki ne göreceksiniz bilemiyorum ama adamlar yapmış. Neyse informationdaki kadın merkeze nasıl gidilir anlattı, şehir rehberi ve harita da verdi ( başlık fotoğrafında görüldüğü üzere). Ve sonra dedi ki ''Nerelisiniz?'... ''Türküz'' deyince tahminimce ''O kadar yolu bu şehri görmek için mi geldi bu salaklar?'' diye içinden bize gülmüştür bayağı galiba. Ben de olsam öyle yapardım. Bir de yine yolunuzun düşmemesi tek dileğim ama varsayalım ki düştü, şehir içi ulaşım için 24 saat geçerli, 80 korunalık bir bilet aldık Damla'yla. Tek bileti iki kişi kullanabiliyormuş ama bu sadece hafta sonu geçerliymiş. 30 dakikalık bilet 20 korunaydı. Günlük almak bu bakımdan daha avantajlı.



Şehirden daha fazla fotoğraf koymayı çok isterdim ama yok diyebilirim çünkü Ostrava'nın merkezi bile getto gibi. Sanırım göçmenler de ağırlıklı olarak bu şehirde yaşıyor. Hatta başıma şöyle bir olay geldi. Kırmızı kilotlu çorap giymiştim. Sanırım küçük kızların ilgisini çekti, atkım falan da renkliydi. İşte yaşları 10 12 civarı bir küçük kız grubundan biri geldi bana bir şeyler söyledi. Haliyle anlamadım ve saçlarıma parmaklarını geçirdi. Tabi neye uğradığımı şaşırdım. Sonra koşarak gittiler, içlerinden biri yanıma gelip yine bir şeyler daha söyledi ama maalesef anlayamadım. Tahminen Çek olmadıklarını düşünüyorum zaten knouştukları dil de Çekçe değildi. Koyu tenli, koyu saçlı, koyu gözlüydüler.


Olaylara sebebiyet veren meşhur kırmızı çoraplar da bunlar ah ah başıma gelenler. Fotoğraflardan da görüldüğü üzere şey ''haritada gezecek yer bakıyormuşum gibi çek kanka''. Maalesef aranan hiçbir yer bulunamadı. Gelmeden önce yaptığım küçük çaplı araştırmada şehirde güzel bir sanat galerisi bulmuştum. Ama bu galeriyi şehirde bulamadım. Google Maps 10 dakika aynı aralıkta döndürdü ama galeriye dair hiçbir şey yoktu ortada. Bu biraz üzdü açıkçası.

Gelelim mekanlar meselesine...Tamam şehir kötü, tenha falan ama mekanlar inanılmaz özenliydi. Hani şöyle bir camdan göz atıyorsunuz dekorasyonlar falan oldukça özenliydi. Ben bir yere gitmeden önce ne yenilir ne içilir en iyi restorant hangisi falan diye önce TripAdvisor 'a bakıyorum. Yemek için çok puan alan hatta Svinov'dan aldığımız city guide'da da yer almış bir meksika yemekleri olan bir mekan tercih ettik.  


Mekanın adı Comedor. Meksika ruhunu tamemen yaşatan bir mekan. ama gel gelelim fiyatlara...Gelmesek mi acaba? Gelelim, Çek Cumhuriyeti'nde yediğim en pahalı yemeği yedim. Öncesinde aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz gibi tortilla cips ve sos geldi. Biz bunun ikram olduğunu düşündük çünkü sipariş etmediğimiz halde geldi. Ama bazı şeyler bizim düşündüğümüz şekilde olamıyor işte.


Yani şöyle söyleyip haklarını vermem gerekirse gerçekten şu sos falan çok lezzetliydi. Veeeeee yine alt fotoğrafta gördüğünüz tavuk fajita Çek Cumhuriyetinde yediğim en pahalı yemekti ve inanılmaz lezzetliydi. Toplamda yemek, içecekler vs.  kişi başı 310 koruna (79,50 tl) ödedik. ''Ee Türkiye'de böyle bi yemek için gayet normal'' diyebilirsiniz ama burada bu parayla Olomouc'tan Prag'a gidiş dönüş bileti alıp Mc Donalds'ta büyük boy menü yeyip üstüne bir de kendinize ödül olarak Trdelnik ısmarlarsınız arkadaşlar (Evet 310 korunayla hepsini yapabilirsiniz).


Aslında böyle karışık değildi bu yemek ama çok aç olduğum için fotoğraf çekmeden tabağa alıp yemeye başlıyordum ki  aklıma fotoğraf geldi ve yemeği hemen geri koyup fotoğraf çektim. Evet kötü bir fotoğraf ama Çek'te yediğim en pahalı yemeğin bir fotoğrafı olmalıydı.


Yemekten sonra pes etmedik, ''illa vardır ya güzel bir yerleri'' deyip aramaya devam ettik ama gerçekten katedralleri bile bizim mini minnoş şehrimiz Olomouc'takinden bile görkemsizdi. Tren'e iki saat kala artık dolanmaktan yorulduk, malum o arayış sırasında küçük kızların saldırısı falan derken aşırı güzel bir cafe bulduk, treni orada beklemeye karar verdik. 

Cafenin adı Bo Bistro. Gerçekten çok keyifliydi. Şu köşede benim de yazdığım deftere cafeyle ilgili bir şeyler çiziktiriyorsunuz. Fiyatlar da gayet normaldi. Öğrenci dostu diyebiliriz. Zaten şehrin üniversite binalarından birine çok yakındı. 


Normalde Ostrava'ya bir daha asla gelmem diyebilirdim ama Barış gelince mutlaka fotoğraf çekilmeye giderim galiba diyorum ve Bo Bistro'dan güzel bir fotoğraf bırakıp kaçıyorum. Umarım sıkılmamışsınızdır. Ben gezerken çok sıkılmıştım :(. 


xoxo S. Fraser


Yorumlar

  1. Hiiiç sıkılmadım okurken. Fotoğraflar çok güzel şeymoş hanım ben onlara düşüyorum her yazıda

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kapmışızdır kankimizin mükemmel bakış açılı objektifinden bir şeyler kankim, beğenmene çok seviniyorum yaa 🌸✨

      Sil
  2. Hahahah, bence sonradan uzun uzun anlatılabilecek unutulmaz deneyim olmuş :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa evet aslında gezerken vakit kaybı diye düşündüm çok ama anı anıdır, önemli olan sağ salim dönebilmekti 😂🌸✨

      Sil
  3. Bence de ismini değiştirmen iyi olabilir. Yabancı isimler akılda kalmıyor. Benimde gezilerde değişik anılarım oluyor. Neyse deneyim olmuş:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen öyle nerde bi deli manyak mutlaka beni bir şekilde bulur 😂 değiştireceğim en yakın zamanda blogun adını 🙏🏻✨

      Sil
  4. gezi yazılarına bayılıyorum ve zevkle okudum sanırım bende blog ismini değiştirme fikrine katılıyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaa çok teşekkür ederim, blog ismim acil değiştirilsin o zaman 💃🏻🎈✨

      Sil
  5. içerikle isim birbirini tamamlamış olur :)

    YanıtlaSil
  6. Gezi yazıları çok güzel oluyor sizinkide çok güzel olmuş, bir sonraki gidecek arkadaşlar için yararlı olabilir, teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederi, beğenmenize çok sevindim :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar